SELAHATTİN ÖZBOZKURT

HABERSPOTU.COM- Aylardan bu yana taban çalışması yapan CHP’nin genç ve enerjik a.adayı, genç işadamı Ali Boltaç, partisinin ilçe binasında düzenlediği basın toplantısı ile Tarsus Belediye Başkan aday adayı olduğunu kamuoyuna duyurdu.

İlçe Başkanı Ali İlk, partili yöneticiler, partililer ve yakınlarının katıldığı toplantıda, uzun yıllardır CHP ilçe binasına çıkmayan eski CHP’liler ile, CHP’de daha önce ilçe Başkanlığı yapmış olanların da katıldığı a.adaylığı açıklamasında konuşan CHP Tarsus Belediye Başkan aday adayı Ali Boltaç, “Kentimiz için kaygılanıyor ve sorumluluk almak istiyorum” şeklinde konuştu. Boltaç, “Bizler Tarsus’un bize verdikleri imkânlarla ürettik, kazandık, doyduk, yaşadık, mutlu olduk. Tarsus Anadolu’nun en eski, en zengin şehri olmasına rağmen, son 25 senede bu güzel kentimizin imkânlarından olması gerektiği gibi faydalanamıyoruz” dedi.

Ali Boltaç, “25 senedir bu kenti yönetenler ne yaptılar. Kendimize bunu bir soralım arkadaşlarım.

-Kentin ürettiğine değer mi kattılar?

-Doğasına kıymet mi verdiler?

-Dokusunu koruyup tarihine saygı mı gösterdiler?

 -Çiftçisine, üreticisine sahip çıkıp bırakın büyümesini, ayakta durmasına yardımcı mı oldular?

 -Ya da işçisinin çalışma alanını genişletecek adımlar mı attılar?

-Yoksa eğitim standartlarını mı yükselttiler? sağlık kurumlarını mı çoğalttılar?

-Fabrikaların kapanmasına engel mi oldular, ya da yeni fabrikalar açılmasını teşvik mi ettiler?

- Peki, esnafına destek oldular mı?

-Veya turizm hazinesi Tarsus’un kaynaklarını kullanıp o’nu cazibe merkezi yaptılar mı?  -ya da sosyal, kültürel hayatını renkli hale mi getirdiler? Hayır, arkadaşlarım, bunların hiçbirini yapmadılar. tıpkı şuan iktidardaki ortakları gibi 25 senedir bu kentin tüm mirasını, tüm zenginliğini hoyratça  harcadılar, heba ettiler” diye konuştu.

Alkışlar arasında konuşan Ali Boltaç, şunlara değindi:

“Mandalina ve turunç kokulu, Berdan’ın içinden aktığı sokakları... O sokakları hatırlayın. Fabrikaların bacalarının, evlerinin ocaklarının tüttüğü, esnafının kepenklerini bereketle açıp bereketle kapattığı o zengin zamanları hatırlayın. Sinemalarının dolup dolup taştığı, tiyatrolarının, kermeslerinin, lunaparklarının hayatımızı güzelleştirdiği o alaturka geçmişimizi hatırlayın.  Herkesin kardeşçe yaşadığı, ötekileştirmediğimiz veya ötekileştirilmediğimiz, üreten, paylaşan, düşünen, manevi kuvveti büyük, sevgi dolu olan insanların yaşadığı, o Tarsusumuzu hatırlayın.

Ulaşımdan güvenliğine, çevresel yapısından şehirciliğine, ekonomik ve sosyal durumundan sağlık ve eğitim standartlarına kadar hemen hemen her alanda önemli sorunları olan bir kent haline geldik.

Ben, bu kentte hayat bulmuş bir ailenin, evladıyım... Üretmiş, kazanmış, kök salmış, dost olmuş, düşünmüş ve sorumluluk almış bir ailenin, dedesinden ve babasından sonra bayrağı devralmış bir kardeşinizim. Kentimiz için kaygılanıyor ve sorumluluk almak istiyorum. Ülkemizin içinden geçtiği bu alacakaranlık günlerde, yarını belli olmayan bir sistem içerisinde sorumluluk yüklenmeyi istemek, cesaret ve inanç meselesidir. Benim gibi bu inancı ve cesareti taşıyan tüm arkadaşlarıma da canı yürekten kutlayıp saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Daha işin başından, siz değerli dostlarımı temin ederim ki, ben bu kenti ortak akılla, çoğulculukla, büyük bir uzlaşma içinde nasıl yönetmek istiyorsam, aday seçildiğimde de yerel seçimlerdeki mücadelemizde örgütümüzle aynı ortak akıl hassasiyeti ile omuz omuza, birlik ve dayanışma içinde tek bir vücut olarak mücadele edeceğime sizlerin huzurunda söz veriyorum. Ben bu kenti, demokrat, aydın, çağdaş ve barış içinde nasıl yönetmek istiyorsam bize teveccüh eden siz kıymetli gönüldaşlarımızla da aynı hissiyatla, aynı mücadelenin içinde saf tutacağım.

İçinde yaşayarak, kentimizin sorunlarını hepimiz gibi görüyor ve biliyorum. Elbette, sorunu yaşayan, çözümü de bulmak için mücadele eder. Ben şimdi böyle bir mücadele için, bugün burada dede ve baba ocağında, kimsesizlerin kimsesi, mazlumların kapısı, cumhuriyetin son kalesi olan bu çatının altında hepbirlikte vereceğimiz bu mücadele için elimi taşın altına koyuyor ve bu yarışı göğüsleyeceğime olan inancımla, önce Allah’ın, sonra sizlerin izniyle belediye başkanlığına aday adayı oluyorum.

Ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim, kıymetli yol arkadaşlarım. Bu mücadele 25 senedir sadece parke taşı, havuz, heykel, pazar alanı inşa etmeyi hizmet gibi görenlerle, düğünde oynamayı taziyede ağlamayı lütuf bilenlerle, kentinin değil kendinin zenginleşmesini amaçlayanlarla, yöneticiliği  protokol zihniyetiyle gerçekleştirenlerle, 25 senedir güzel şehrimizi yönetemeyenlerle biz ortak akıl iradesi ile yönetmek isteyenler arasında yani daha mutlu, daha güzel, daha üreten, daha verimli bir Tarsus’un mümkün olduğuna inananlar arasında gerçekleşecektir.

Mersin ve Tarsus gibi tüm Türkiye’de artık bu gidişe bir son verebilmek için ortak akıl ile omuz omuza yürümeyi kendimize şiar edeceğiz.

Bilimin, hoşgörünün, modernizmin hakim olduğu.. Temiz ,düzenli,insanın doğasının,hayvanın yaşamının gasp edilmediği, yaşanabilir kentler kurmak sonrada bu alacakaranlığa bir son vermek için bizler üzerimize düşeni yapacağız ve inşallah hem Mersin Büyükşehir, hem de Tarsus Belediye başkanlıklarını kazanacağız.

Aday adaylığımdan önce bu mücadelenin bir hizmetkârı olduğumu bir kez daha siz onurlu örgütümün önünde haykırıyor, bu yolda hepimize güç ve azim diliyorum. Bu mücadelede kendinde güç, cesaret ve azim gören tüm arkadaşlarımı da sizlerin huzurunda bir kez daha tebrik edip kucaklıyorum. aday adayları içerisinde hangimiz partimizi temsil etme şansı bulursa bulsun, 1 Nisan sabahı, burada.. Bu kürsüde.. 25 senedir bu kenti şaka gibi yönetenlerden belediyeyi alıp,  sizlerle Tarsus Belediye Başkanı olarak hitap etme şansına nail olmayı nasip etsin Allah. hepinizi Allah’a emanet ediyor sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.”