Tarsus Belediye Meclisi Toplandtı

HABERSPOTU.COM- Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, belediyeye ait yüksek kapasiteli su tankerlerini köylerde konuşlandıracaklarını, olası orman yangınlarına erken müdahale için köylülere eğitim vereceklerini söyledi.

NESLİHAN ÖZBOZKURT HABERSPOTU.COM- Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, belediyeye ait yüksek kapasiteli su tankerlerini köylerde konuşlandıracaklarını, olası orman yangınlarına erken müdahale için köylülere eğitim vereceklerini söyledi. Bozdoğan,  “İtfaiye gelene kadar bu yüksek tonajlı su tankerlerini köylülerimiz yangın sahasına intikal ettirecekler” dedi. Başkan Bozdoğan ayrıca, yangına dayanıklı ağaç türlerinin ekilmesine yönelik yerel yönetim olarak kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde olacaklarını belirtti. Tarsus Belediyesi Meclisi, 2021 Yılı Ağustos Ayı 1. Toplantısı Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan’ın Başkanlığında yapıldı. Mecliste Moldova’nın Valkaneş kenti ile Tunceli’nin Ovacık Belediyesi ile kardeş şehir olunmasına yönelik teklifler oybirliği ile kabul edildi. Dilek ve temenniler bölümünde söz alan meclis üyeleri, ülkemizde yaşanan yangın felaketleri nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti. Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan; “Gerçekten hepimizin yüreği yanıyor. Bu yangın olayları başlamadan önce bizim Dörtler mahallemizde yangın meydana geldi, yangın sahasına bizzat gittim. Bir tane vatandaşımız traktöründe su tankerini bağlamış, yangını söndürmek için halk toplanmış ve inanılmaz bir gayret içindeydiler. İtfaiye bir taraftan halkta bir taraftan yangına kadıköy escort müdahale ediyor. Oysa bu mesele sadece kahramanlıklarla değil, o şunu yaptı bunu yaptı ile değil. Bilime ve teknolojiye yatırım yaparak çözülebilir” dedi. 'YANGINA DAYANAKLI AĞAÇ TÜRLERİ EKİLMELİ' Tarsus ve Akdeniz ormanlarının büyük kısmının odun ya da kereste üretimi için planlandığını, ormanlardaki ağaç türlerinin son yıllarda tek tipleşerek kereste değeri yüksek, hızla büyüyen ağaçların öne çıktığını kaydeden Bozdoğan, “Hem hızlı büyüyen hem de kereste değeri olan kızılçam ormanları yaklaşık olarak 50-60 yıldır Türkiye’de ki orman politikası olarak devam ediyor ve bu kızılçamın sıkıntıları da çok fazla. Belki de bir monokültür kızılçam ormanlarının oluşması yaşadığımız orman yangınlarının önümüzde ki yıllarda da daha çok artacağını gösteriyor” dedi. Ormanlarda daha dayanıklı olan meşe ağaçlarının yaygınlaştırılmasını öneren Bozdoğan, belediye olarak yangınlara karşı alacakları önlemleri de kamuoyuyla paylaştı. 'ORMAN KÖYLERİNE SU TANKERLERİ YERLEŞTİRECEĞİZ' Bozdoğan, “Kül olan umutlarımızı elbette yeniden yeşertmek zorundayız. Öncelikle su kapasitesi yüksek olan su tankerlerini orman köylerimize alım yaparak dağıtma kararı aldık. İtfaiye gelene kadar vatandaşlarımızın yangına müdahale etmesine olanak sağlayacağız. Meydana gelebilecek yangınlarla ilgili olarak köylülerimize eğitim de verilecek. İtfaiye gelene kadar bu yüksek tonajlı su tankerlerinin bir an önce orman yangınlarında sahaya intikal ettirilmesi için belediye olarak orman köylerimizin hepsine mutlaka bu su tankerlerini teslim edeceğiz” dedi. Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, Tarsus’taki Suriyeli misafirlerle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Bozdoğan, “Tarsus’ta son derece insanlık dışı koşullarda yaşadıklarını tespit ettiğimiz,  çadırda ki insanların o Suriyelilerin yaşantısını gördüğümde bir insanlık dramıydı. Göçmen bürosuyla hemen sağlıklı bir çalışma yapıp, bu konuda epey de bir iyileştirme yaptık. Çadırlarına varıncaya kadar, lavabolarına varıncaya kadar, battaniye, yatak bunların dağıtımına varıncaya kadar yardımda bulunduk. Netice olarak insan hali dedik. Onlarda bu kentte bu kentin kimliğiyle, kültürüyle yaşayan insanlar dedik. Şimdi belediye çatısı altında Kentsel Adalet Birimi’ni kuruyoruz. Bu şehirde yaşayan özellikle dezavantajlı kişilerin, özellikle mültecilerin toplumsal hayata entegrasyonunu sağlamak için böyle bir birimin kurulması için sağladık. Kayıtlı olmayan Suriyelileri de saydığınız zaman yaklaşık olarak Tarsus’ta yaşayan 70 bin Suriyeli var. Amacımız onları asimile etmek değil, entegre etmek, kimliklerini koruyarak yaşamalarını sağlamak. Şartlar iyileşince memleketlerine dönmelerini sağlamak.”