Prof.Nihat Hatipoğlu'nun ATV ekranlarında sunduğu iftar ve sahur proğramlarında Sultanahmet Meydanı dolup taşan iftar öncesi proğramında Hazreti Ömer'i anlatmış...
Daha sonra Günaydın yazarı Yüksel Aytuğ ile Yakında Kumanda köşe yazısında Hatipoğlu'nun anlattığı hikayeyi kaleme almış..
Hazreti Ömer,halife olduktan sonra Medine sokaklarında dolaşmaya başlamış.Uzak bir mahallede geç bir saatteiçinde ışık yananbir çadır görmüş.Yanındakilere ''Dün bu çadır burada yoktu.Yeni gelmiş olmalılar''diyerek o saatte ayakta olduklarına göre içeridekilerin yardıma ihtiyaçları olduğuna karar verip,hal hatır sormak için uğramış.Bir de bakmış ki üç çocuk feryat figan ağlamakta .Ateşin başındaki yaşlı bir kadın ise içine taş doldurduğu kazanı karıştırıp durmakta ...Hz.Ömer merak edip ne yaptığını sormuş .Yaşlı kadın kederle cevap vermiş: "Çocuklar aç....Onları yemek yapıyormuş gibi avutuyorum.Uykuları gelince bitkin düşüp ağlamayı kesecek ve uykuya dalacaklar diye umut ediyorum.''
Hz.Ömer sormuş:''Peki neden gidip Halife Ömer'e bu durumu bildirmedin?Belki yardımda bulunurdu.Nereden haberi olsun adamın bundan?''Kadın yanıt vermiş:Eğer Halife Ömer,şehrinde üç yetimin ağladığınıdan habersiz ise o makamda niye oturup durur ki?''
Hz.Ömer derin bir acı ve utanç içinde hemen kente geri dönmüş.Bir çuval unu ve bir torba yağı sırtladığı gibi çadıra koşmuş.Yaptığı bulamaç çorbasını çocuklara içirip onları kuçağında uyuttuktan sonra kadına''Yarın Halife Ömer'e git.Sana maaş bağlayacak''demiş.Kadın ertesi gün Halifenin makamına gittiğinde ,karşısında bir gece önceki iyiliksever adamı görünce şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi olmuş ve Hazreti Ömer'in insanlığına adaletine dualar etmiş...
Bu hikaye beni çocukluğuma götürdü....Rahmetli babam ''Hazreti Ömer'' filmini kendimize ait yazlık Aile Sinemamıza getirdiğinde ben çocuktum...beni etkileyen sahne de buydu...çadır yanan ateş ve üzerinde su içerisinde taş kaynayan kazan ve ağlayan çocuklardı....
Tüm seçilmişlerin kendilerine destek veren yada vermeyen herkese eşit davranacağını umuyor....Sırtına un çuvalını vurup yetimlerin çadırına fark gözetmeden kapı kapı dolaşacağını ümit ediyorum...
Zira listeden çıkardığınız kişilerin de yardım ettiği ve edeceği yerler var...
HAYIRLI RAMAZANLAR...