Teknolojiyi seven ve kullanan ben geçen hafta bankamatikteki problem yüzünden sıra numarası aldım ve sıramın gelmesini beklemeye başladım...Belli ki bir saat kadar bekliyecektim....Çantama baktım yanımda kitap yoktu..Oysa birkaç sayfa da olsa dışarı çıkarken çantamda okunacak bir şayler bulundururdum...Neyse, etrafı izlemeye başladım..
Beklemekten sıkılan kişiler banka görevlerine yakınlarına sinirlenip duruyorlardı....Belli ki geç kalmışlardı...Sıra numaram yaklaşıyordi ki orta okul arkadaşımı gördüm....yıllarca aynı sırada oturmuştuk..yolda selamlaşıyor ama hiç bu kadar konuşmamıştık......
Öğretmen arkadaşım her zaman söylerdi; ben ona resim yaparmışım o bana matamatikte yardım edermiş.....ilk kez ona yaptığım resimlerin detaylarını bana verdi...o zamanlar matamatik dersim kötü olabilirdi ama ....bayağı bir geliştirmişim ilerleyen yıllarda......toplam beklediğimiz bir saatti ama arkadaşımı görmek konuşmak iyi gelmişti.......
KİTAP HIRSIZI izlediğim güzel bir film.
Hafıza ruhun katibidir....
Ne kaçırdığını bilen..hayatında ilk kez karla oynamış bir kadın...kendi kelimelerini kullanan gözleriyle konuşan Lieselene, günü istiridyeye benzetiyor...Her şey bir bulutun arkasına saklanmış..güneşe benzemiyor...Gümüş renkli bir istiridye ...
Yaşayan her şey her yaprak her kuş içinde hayatın gizli sözcüğünü taşıdığı için.. bir can taşır...
Kil topağı ile aramızdaki tek fark bir sözcük.
Sözcükler hayattır...Boş sayfaları doldurmaya yarar...
Karanlık geçelerde....güneşin tenine nasıl dokunduğunu..havayı içine çek...karın diline ne hissettirdiğini .....
Hayatı nasıl yaşayacağımız...onu okumamıza bağlıdır....aynen boş bir defteri doldurmak gibi...bazı insanlar bardağın dolu tarafını görür...bazıları ise boş tarafını.... hayatı doğru okumak için kendi ruhsal kimliğimizi geliştirmeliyiz...bu da elbette eğitimle olur......