Dostlarla bir aradayız...bir yandan çaylarımızı yudumlarken bir yandan sinema üzerine sohbet ediyoruz..Tarsuslu olup ta Büyükşehirlere gelin giden hanımefendilerle sohbetimiz devam ediyor...İstanbul hayatından hiç geri kalmadıklarını; sinema sayesinde İstanbul yaşantısına uyum sağlamakta zorlanmadıklarını görüyoruz.
Rahmetli babam Kemal Şeyhoğlu Tarsus’un ilk sinemacılarından. O'nun 60 yıl önce yazlık Aile Sinemasını arkasından da Kışlık Aile sinemasını kurduğunu konuşuyoruz...Tabi ben henüz doğmamışım..Kışlık Aile sineması eski Tarsus Evlerinin tarihi dokusuna uyum sağlamış eski güzel bir bina ...
O dönemlerde sinema kültürü inanılmaz derecede yüksek. İş adamları, memurlar, hanımlar ve gençlerin en önemli tutkusu Sinema…Ve tabiî ki gençler için hafta sonu çok önemli..Kışın sinema ..aile toplantıları.piknikler..Yaz aylarında ise Namrun yaylası...
Her şey okul tatil tatillerine göre planlanıyor..Bir yandan okul, dersler; ama her cumartesi yada Pazar günü mutlaka sinema..Başka bir şey yok o zamanlar..
Ne televizyon vardı..nede spor salonları...nede başka bir hobi. Bazı hafta sonları da doğum günleri kutlamaları...Sadece kızlar arasında, ama çok güzel dostluklar var. Çok neşeli çok güzel günler geçiriyoruz…Masum, saf ve güzel...Hepimiz çok güzel giyiniyoruz...En güzel Amerikan, Fransız filmlerini izlemeye gideriz..Müzik, dans, görüntü görsellikleri, ülkeler, şehirler…Kısaca insanlarla ilgili, insana dair her şeyi öğrendiğimiz pratik bilgiler görüntüler...
Dedim ya en lüks hobi sinemaya gidip film izlemek...
Aslında sinemayla hiç bilmediğimiz bir dünyayı gördüğümüzü ..öğrendiğimizi yıllar sonra fark ediyoruz...Büyük şehirlerden bu anlamda hiç de geride kalmamış olduğumuzun yıllar sonra farkına varıyoruz....
Sinema büyülü bir dünyadır..O filmleri kurgulayanlar, bize sunanlar, bize hayal dünyalarının kapılarını açarlar...Bizi o hayatların içine sokup farklı hikayeleri yaşatırlar...Bir kişi binlerce kahraman gibi yaşayabilir..Ne güzel bir şeydir bu .Onun için bir hafta boyunca heyecan duyulur. Sinemaya gitmeden önce ve sonrasında...Acaba kimleri görürüz? ..Kim kimle, yada kimlerle gelmiş? Ne giymişler?..Film nasılmış gibi birçok soru cevap heyecanlar paylaşılır..
Genelde gündüz matineleri öğrenciler içindir...gecede bizim gibi aile büyükleri sinema tutkunu olan şanslı gençler locadan izler filmi...Loca az sayıda olduğu için bulmak ayrıcalıktır..Orada fıstık, fındık, kabak çekirdeği, ay çekirdeği eşliğinde seyredilir filmler..Kâh ağlanır,, Bazen alkışlanır filmler..Bazen gülünür orada..
Babam Kemal Şeyhoğlu, Türkiye’de vizyona yeniş girmiş filmleri anında getirtirdi…Tarsus’un kalburüstü zenginleri, bürokratları o filmleri izlemek için adeta yarışırlardı. Aile Sineması adı üzerinde gerçekten de tam bir Aile sinemasıydı…
Hele yazlık sinemalar...Elbette yazlık Aile Sineması gündüzleri megafonlu gezgin reklamcılar tarafından filmler duyurulurdu...Elbette film tercihleri yapılır ve gidilir....İlk gençliğim Tarsus'ta böyle geçti..Mutlu.. naif...
HALA ÇOK SEVİYORUM SİNEMAYI..
Bu vesileyle de rahmetli babam Sinemacı Kemal Şeyhoğlu’nu, o müstesna insanı bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.