10 Ağustos Cumhurbaşkanı Seçimleri öncesi 15 Mayıs’ta inisiyatifi ele alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Muhalefetin Ortak Çatı Adayı” için turlara başlamadan “3 M” koşulunu ilkeleştirerek, işe başlamıştı. Los Çatıkos’un adayı “Milliyetçi, Muhafazakâr ve Mukaddesatçı” olacaktı. Bunun üzerine ben de bir yazı yazmış ve de demiştim ki, “Şu günlerde, gitgide kutuplaştırılan, ötekileştirilen, kamplara ayrılan, halkımızı kucaklayabilecek, sevgiyi hemen yanı başımıza hissettirebilecek ve herkesin farklı bir telden çaldığı tüm müzik enstrümanlarını bir hedefe yöneltebilecek, Türkiye "Los Çatikos"unu maharetle yönetebilecek bir virtüöz çatı adayına ne kadar ihtiyacımız var.” Evet, aynen böyle söylemiştik, sevgili okurlar. Doğrusu da bu özellikleri taşıyan adayın, ancak ve ancak sağ kesimden çıkabileceği idi. MHP’nin çıkışını CHP de “laf ola beri gele” kabilinden “3 M”ye demokratik ve laik ilkelerini ekleyerek turlara gerekli vizeyi vermişti.
Evet, sevgili okurlar, bu bir aylık vizeli tur serüveninden sonra, nihayet aranan kan bulundu ve virtüöz değil ama ehven-i şer çatı adayı belli oldu. Türkiye’de pek vakit geçirmeye fırsat bulamamış, eski “İslam Konferansı Örgütü”(İKÖ) Genel Sekreteri, 1943 Kahire doğumlu, 71 yaşındaki Ekmeleddin İhsanoğlu oldu çatı adayımız, hayırlı olsun. Halkımız ilk Ekmeleddin adına takıldı. Ekmeleddin adı dinde, ilmiye sınıfında en üst mertebedir. Anadolu Türkleri arasında Osmanlı öncesinden beri, birçok büyük bilim adamının adı olarak kullanıla gelmiştir. Mevlana Celaladdin Rumi döneminin tabipleri arasında olan Ekmeleddin adında ünlür bir hekim ve ardından gelen yüzyıllar boyunca medreselerde okutulacak “Hidayet” isimli bir ders kitabı yazmış olan Şeyh Ekmeleddin Muhammed Bin Mahmud El-Bâbirti bunlardan sadece bir kaçıdır. Ekmeleddin İhsanoğlu bir bilim tarihi profesörüdür, Osmanlı Biliminin tarihsel gelişimi ve yapısı konusunda uzmanlaşmıştır. Kendisiyle geçen yıl, üyesi bulunduğumuz ICHSTM (Uluslararası Bilim, Teknoloji ve Tıp Tarihi Komisyonu)’nin İngiltere’de Manchester Üniversitesinde 20–30 Temmuz arasındaki 24. Kongresinde birlikte olmuştuk. Meslektaşım, Prof. İhsanoğlu’nun oradaki hal ve tutumu, Başbakan Erdoğan’dan kaynaklanan Mısır'da Müslüman Kardeşler örgütüne destek vermediği için, gözden düşmüş bir görüntü çizmişti. Akademik dünyada yeni ufuklara yelken açmak üzere olduğu her halinden belli oluyordu. İKÖ’den ayrıldıktan sonra, Yeniköy’deki evine yerleşmeyi ve haftada bir yâda iki gün ders vererek, yarı zamanlı bir öğretim elemanı olmayı düşlüyordu.
Prof. İhsanoğlu, muhalefetin daha doğrusu, cumhurun tanımadığı, muhalefetten sadece Kılıçdaroğlu ve MHP’nin arkasında durduğu bir cumhurbaşkanı adayı olmuştur. Seçilme şansı var mı, yok mu? sundan önce, aynen MHP’nin arka çıkmasıyla Abdullah Gül’ün Çankaya’ya taşındığı gibi, bu sefer tam tersi bir yaklaşımla Başbakan Erdoğan’ı daha birinci turda seçilmesini sağlayacak bir aday olduğunu söylemekle yetinelim. CHP’nin Cumhurbaşkanı seçimleri için yapmış olduğu Ekmeleddin açılımı, aynen türban açılımı gibi sağ açılımının bir devamıdır ve Siyasal İslam’a doğru pupa yelken gidişi de simgelediğini ilk ağızda ifade etmek gerekmektedir. Yanisi şu? Prof. İhsanoğlu, CHP'nin bel bağladığı gerici bünyeyi harekete geçirecek bir aday olduğu bellidir, ayrıca Pensilvanya’nın da icazeti alındığı besbelli bir adaydır… Ancak, CHP’nin, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nun yine hayaller âleminde yüzdüğünü not edelim. Bilinen bir gerçektir ki, Türk seçmeni aslı dururken çakmasına oy vermez. Unutmayalım, taklitler, asıllarını yaşatır. Bir kere, dinci kesim biat zinciriyle AKP'nin adayına oy verir, Prof. İhsanoğlu, dinci olmayan kesimden de büyük bir ihtimalle havasını alır, gibime geliyor. Evet, sevgili okurlar, biz Ekmele”tt”in adının çift “tt” ile mi, yoksa “dd” ile yazacağız geyiğini daha bitiremeden,–Mısır’da doğduğuna göre, bence “dd” yi Arapçasını kullanmak evladır- Türk seçmeni eski İKÖ Genel Sekreterinin ismini bile öğrenemeden, Tayyip Bey malı götürür.
Unutmayalım, Prof. İhsanoğlu’nun durumu, Mısır’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Müslüman Kardeşler Örgütünün lideri Mursi’nin karşısına aday olarak çıkıp, seçilemeyeceğini anlayınca seçimlere bile katılmayan, eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baraday’ın durumuyla örtüşmektedir. Yalnız bir farkla Baraday Angelina Jolie’yi öpmesi sebebiyle ülke içinde Selefiler’in tepkisini çekmiş olduğunu söyleyelim. Bir de unutmayalım, siyasette hiçbir zaman iki daha iki asla dört etmemektedir, benden söylemesi…