Geçtiğimiz günlerde telefonum çaldı.
Arayan Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri kıymetli arkadaşım Ali Ukav’dı.Her zamanki nezaketiyle TSO’nun şehrimizin önemli damak tatlarından olan Tarsus Humusu yada diğer adıyla Humus Ezmesi’nin coğrafi tescil belgesinin Ankara’daki takdim töreni ve sergisine davet etti.
Doğrusunu isterseniz çok heyecanlandım. Çünkü bir zamanlar 24 saati dinamik bir kent olan Tarsus’un sosyal, kültürel ve ekonomik hayatının uzun yıllardır sıkıntılı olması herkes gibi bu satırların yazarı olarak beni de çok üzüyordu.
Hoş, az çok eli kalem tutan birisi olarak Türkiye’nin en önemli kentlerinden birisi olan Tarsus’ta doğup, büyüyen ve yaşayan birisi olarak yaşadığımız kentin yaşamın her alanında kalkınıp, gelişmesine yönelik düşüncelerimizi gerek gazetelerimiz, gerekse zaman zaman misafir olduğumuz, misafir ettiğimiz dostlarımız, arkadaşlarımız, yöneticilerimiz ve siyasetçilerimizle düşüncelerimizi paylaşmaktayız.
İşte Ali Ukav arkadaşımdan gelen telefonun ardından elimi yanağıma dayayarak, ‘Tarsus’un böyle güzel etkinlik ve haberlere hasret kaldığını’ düşündüm.
Çünkü nüfus yoğunluğu bakımından Türkiye’nin en kalabalık ilçelerinin başında gelen, 50’den fazla il’in nüfusundan bire bir daha yoğun bir nüfusun yaşandığı Tarsus’a, neredeyse yarım yüzyıldır haksızlık ediliyordu.
Dünyanın ilk üniversitelerinden birine sahip olan, dünyanın ilk yerleşim birimlerinden birisi olan Tarsus, ne yazık ki üniversitesi olmayan, Adana ve Mersin arasında sıkıştığı için bir türlü il yapılamayan, ilçe gömleği dar gelen, özellikle siyasi arenada, sivil insiyatif konusunda bir lobisi bulunmayan, sanayisi neredeyse tükenmiş; Tarım sektörünün dinamo görevi gördüğü, tarıma dayalı sanayisi olmayan, sadece inşaat ve otomotiv sektöründe hareketlilik yaşayan bir kent konumunu taşıyordu.
İşte bunları aklımdan geçirdikten sonra, düşünün orta okul ve lise yıllarımızda haftada bir defa dahi yemeyi düşlediğimiz HUMUS yemeği markalaşıyordu.
Ancak birkaç gün sonra Ankara’da Tarsus’un meslek odası başkanları, esnaf kefalet kooperatifi başkanları, Tarsus Belediye Başkanı ve Mersin Milletvekillerinin katılacağı bu güzel etkinliğe katılmanın ne denli anlamlı olacağını hesap ederken, Adana’da Mülteciler ve Medya İletişimleri konulu bir çalıştaya katılmak durumunda kaldım.
Aynı güne isabet ettiğinden dolayı çok istememe rağmen Ankara’daki Tarsus Humusu’na tescil belgesi alma törenine katılamadım.
Gerçekten üzülmüştüm. Bunu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına beni bu etkinliğe davet eden değerli arkadaşım TSO Genel Sekreteri Ali Ukav’ın yanına giderek, durumu anlattım ve uçak biletimin mümkünse iptali, yada bir başka arkadaşın gitmesi yönünde düşüncemi ifade ettim.
Ankara’ya gitmememe rağmen tescil belgesinin alınması töreninin fotoğraflarını meslektaşım Hakan Bulut’tan istedim ve haberini hemen yaptım.
Tarsus Humusu’na Coğrafi İşaret Tescil Belgesi takdim töreni ve sergisi etkinliğinin çok güzel geçtiğine gerçekten çok sevindim ve bu kentin yaşamın her alanında gelişmesini isteyen bir Tarsuslu Gazeteci olarak çok mutlu oldum.
Umarım Tarsus Humusu bir ilk olmasının yanı sıra diğer birçok ürünlerimizin de markalaşmasına öncülük eder. TSO Başkan ve Yönetimini de bu vesileyle kutluyor ve böyle güzel haberlerin devamını diliyorum.
Çünkü Tarsus’umuzun buna gerçekten çok ihtiyacı var.
Sevgiyle kalın…